8 Aralık 2012 Cumartesi

İdeal bir hayat mı, idealleri olan bir hayat mı?


"Köşeyi Dönmek" üzerine düşünceler. Neleri kazanırken, neleri kaybediyoruz? Ne kadar ve nereye kadar kazanabiliriz? İş hayatının temel amacı devasa şirketlere sahip olmak mı yoksa fayda üretip fayda satmak, dünyaya değer üretip iz bırakmak mı?

İdeal bir hayat yaşamak” ile “idealleri olan bir hayat yaşamak” arasında birkaç harflik fark, iki farklı yaşam şeklini anlatıyor bize. Ve bu birkaç harf bir cümleyi diğerinin tepetaklak ters çevrilmişi haline getiriyor.
İdealleri olan, derdi olan insanlar ideal bir hayat yaşamamayı peşinen kabul etmiş sayılıyor. “Yaşamak için yaşatma” gibi vahşi doğa koşullarının insanlara ait sokaklarda kol gezdiği günümüzde “Yaşattıkça yaşa” gibi bir derdi kolay kabul edemiyor insan.
Neden kiBenim bundan menfaatim neBen bundan ne kazanacağım? Sorularının bir cevabı yok çünkü bu soruların sorulması, bu soruya bir cevap aslında. Bu soruyu sorduğunuz anda ideal bir yaşamın kapılarını aralamış oluyorsunuz.
İki cümle arasındaki yegâne farklardan biridir bu “köşe”. İdealleri olan bir hayatta köşe yoktur, dikenli yollar vardır, uykusuz geceler vardır hem de hiç tanımadığınız insanlar için ama köşe yoktur, dönemezsiniz.

Köşeyi dönmek vaadiyle bir araya getirilmiş yüzlerce insandan müteşekkil bir toplantıyı anlattı Sevgili kardeşim Uğur Yasin Asal, bir hanımefendi çıkmış kürsüye ve “köşeyi döndükten” sonraki hayatını anlatmış.
“Eskiden bir alışveriş yaparken her şeyin fiyatını sorardım, şimdi ise almak istediğim her şeyi etiketine bile bakmadan alabiliyorum. Siz de fiyatına bakmadan doyasıya alışveriş yapmak istemez misiniz?”
Çizilen tablo bozuk bir pastayı andırıyor bana, dışı muhteşem görünüyor, olağanüstü estetik bir şekil verilmiş, üstündeki çikolatası, meyveleriyle müthiş bir pasta. Ama içi bozulmuş, kokuşmuş..
“Köşeyi dönmek” arzusu insanoğlunun bütün değerleriyle en büyük imtihanıdır. Çünkü kısa yoldan çok zengin olmak arzusu vahşi doğa koşullarını oyunun yegâne kurallar bütünü haline getirir.
İmtihanların bütününü kazanmak için erdemli bir insan olmak, bunun içinse her kararı erdemlice vermektir.
Genç kuşağımız üzerine yapılan bir araştırmaya göre bugünkü genç nüfusumuzun %50’si “etik” kelimesini daha önce hiç duymamış. Geri kalan %50’si için elde etmek istedikleri için etik kuralları hiçe sayabileceğini söylüyor.
Diğer yandan yaptıkları bağışların toplamı 100 Milyar Doları aşan Warren Buffett (Berkshire Hathaway Inc.) , Bill ve Melinda Gates (Microsoft), Steve Case (AOL), Leon Black (Apollo Global) ve David Rubenstein (Carlyle Group) gibi isimler bir araya gelip “Hayırseverliği” konuştuğunda çok ilginç sonuçlar çıkıyor ortaya.
Warren Buffett şöyle özetliyor o devasa servetinin bugününü ve yarınını,
“Doğru yerdeyim ve sermaye tahsisinin deli gibi para kazandırdığı bir sistemin içinde yaşıyorum. Bundan dolayı bir suçluluk hissetmiyorum. Ama minnet duyuyorum. Bir kasada duran bir tomar hisse senedim var. 40 yıldır oradalar. Yıllardır açıp bakmadım bile. Bilirsiniz işte, arada bir kasanın başına gidip onları okşayabilirim ama sadece o işer yarıyorlar. Demek istediğim bana bir faydaları yok, ama ihtiyacı olan insanlara binbir türlü faydası var. Bu hisse senetleri, bu paralar, benim için ne yapabilirler ki? Pratik hiçbir  işe yaramıyorlar Dolayısıyla onları işe yarayacakları bir yere göndermek gerektiği açıkça ortada”
Hayat sonsuz değilken, sonsuza kadar yetecek parayı açgözlülükle arzuluyoruz.
İş kurmak isteyen bir genç “Dev bir şirketim olsun istiyorum” diyor. “Huzurla çalışabileceğim bir şirket” demiyor. İyi insanlarla güzel projeler yapmak, iyi ürünler üretmek, insanlığa faydalı olmak” demiyor.
İşin kötüsü ne biliyor musunuz? Dev şirketim olsun diyenlerin değil, bereketli, başarılı işler yapmak isteyenlerin şirketleri büyüyor.
İhtiyaç duyduğumuz şey etiketlere bakmadan çılgınca alışveriş yapabilmek değil, herkesin kazandığı bir alışveriş yapmaktır.
“İdeal bir hayat yaşamak” ile “idealleri olan bir hayat yaşamak” arasındaki birkaç küçük harf farkı bana ne öğretiyor, söyleyeyim mi?
İdealleriniz olursa, ideal bir hayat yaşıyorsunuz. Ama ideal bir hayat yaşamak istiyorsanız, ne ideal bir hayat yaşayabiliyorsunuz, ne de idealleri olan bir insan gibi erdemli bir hayat yaşayabiliyorsunuz.
“Mutlu bir hayat olanaksızdır; insanın başarabileceği en iyi şey kahramanca bir hayattır.”
                                                                             Arthur Schopenhauer

Kaynak: Ömer Ekinci

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder